AK Parti İzmir İnsan Hakları Başkanı Halit Aydın Kayacan, yazılı yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, ‘’Yaşama hakkı insanın en temel hakkı olup güvencesi sağlanmadan diğer temel haklardan bahsetmeye geçilemez. Bu hakkın koruyucusu temelde ülkelerin kendine ait hukuk sistemleri olsa da asıl önleyici mekanizma uluslararası örgütler ve sözleşmelerdir. Katılımı en yüksek olan uluslararası örgüt de Birleşmiş Milletler olduğundan yaşama hakkının ihlâline karşı en sert duruşa sahip olması gereken örgüt de Birleşmiş Milletlerdir. Fakat BM, ihlâllere karşı sert durmak, onları engellemek bir yana; doğuştan kör olanlara görmezden gelme, sağır olanlara duymazdan gelme dersi vermektedir. Son yıllarda dünyada bilhassa pandemi sonrası tıpkı 2. Dünya Savaşı öncesi gibi bir arayış ortaya çıkmıştır. Bu arayış yayılmacılığa, işgale dönüşmüş; ülkeler hiç olmadığı kadar cüretkâr hâle gelmiş ve savaş başlatmaktan geri durmayan bir anlayışa bürünmüşlerdir.
Cumhurbaşkanımızın ifadelendirdiği gibi Netenyahu da tarihe İsrail başbakanı olarak değil “Gazze Kasabı” olarak geçecektir
‘’Filistin’de yaşananlar savaş kavramını dahi aşan bir düzeyde olup tam anlamıyla bir insanlık dramıdır.’’ diye sözlerine devam eden Başkan Kayacan, ‘’İsrail’in Filistin politikası bir işgalden, saldırıdan, savaştan çok daha fazlasıdır. Yine de bir tanımlama yapmak gerekirse İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine göre bu yaşananlar gayriinsanidir. Nitekim madde 5 şöyle demektedir: “Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.” Bugün Filistin’de yaşananlar gayriinsani olduğundan insana dair herhangi bir tanımlamaya da giremez. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifadelendirdiği gibi Netenyahu da tarihe İsrail başbakanı olarak değil “Gazze Kasabı” olarak geçecektir.
BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi madde 2’de yapılan tanımlamaya göre ise, İsrail açıkça Filistinlilere yönelik olarak SOYKIRIM suçu işlemekte, hastaneleri, okulları bombalama (BM okulu dahil), göçe zorlama, sivilleri katletme, esir alma, işkence etme gibi birçok insanlık dışı olaya sebebiyet vermektedir. Kelimelerin anlamını yitirdiği bu dramın yegâne sebebi ise hukukun elinin kolunun bağlanmış olması ve adaletin tecellisine olan inançsızlıktır. İsrail’ in siyasi kuvvet olarak arkasına ABD’nin desteğini alması, Avrupa ülkelerinin bu soykırıma sessiz kalması, Arap toplumlarının bölgede etkin olamayışı, BM’nin insan haklarından ziyade gücü öncelemesi Filistin’de soykırım ve savaş suçu işlendiği gerçeğini değiştirmemektedir.’’ İfadelerini kullandı.
Sadece güçlü ülkelerin insanlarının sahip olduğu bir anlayışa yerini bırakmıştır!
AK Parti İzmir İnsan Hakları Başkanı Halit Aydın Kayacan, sözlerini şu şekilde bitirdi, ‘’Sayın Cumhurbaşkanımızın 9 Aralık 2023 tarihinde Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilen ‘İnsanlığın Yüzü’ programında beyan ettiği gibi ‘Balkanlardan Kafkasya’ya, Arakan’dan Türkistan’a ve Kırım’a kadar nerede hakkı çiğnenen, hukuku ayaklar altına alınan, zulme ve baskıya maruz kalan bir kardeşimiz varsa ona sahip çıkmak bizim görevimizdir. Bizim nazarımızda Gazzeli kardeşlerimizle Doğu Türkistan Türkleri, Kıbrıs Türkleriyle Irak Türkmenleri arasında hiçbir ayrım, hiçbir fark yoktur ve olamaz.’ 10 Aralık 1948’de BM tarafından yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 75. yıldönümünü yaşadığımız şu günlerde, korunmayan ve uygulanmayan hiçbir sözleşmenin anlamının da olmayacağına bir kez daha şahit oluyoruz. Günümüzde “insan hakları” beyandan ibaret kalmış ve sadece güçlü ülkelerin insanlarının sahip olduğu bir anlayışa yerini bırakmıştır.’’