AK Parti Çeşme İlçe Başkanı Yeliz Karataş Çeşme Meydan projesinde yer alan büfelerle ilgili yazılı açıklama yaptı. Başkan Karataş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; ‘’Çeşme Meydanı 2. Etabının yapımına başlanması ve proje ayrıntılarının hayat bulmasıyla birlikte, Çeşmemizin alameti farikalarından da olan tarihi kalemiz önüne dikilen ve silüetini bozan betonarme büfeler hem bizim hem vatandaşlarımızın haklı eleştirilerine hedef oldu. Belediyemiz Başkanı Sn. Oran’a büfeler konusundaki kararını bir daha gözden geçirmesi için çağrı yaptık. Şimdi geldiğimiz aşamada CHP İlçe Başkanı Sn. Kavasoğulları bizi hayret ve öfkeyle izlediğini söyleyerek, projenin bitmesini beklemeden yorum yaptığımız için şahsımızı sosyal medya klavyeciliği yapmakla itham ediyor, açıklamalarımızı “çocukça” diye nitelendiriyor. Sayın Kavasoğulları’nın öfkesi, eleştirimizi kendisinin silebileceği bir platformda dile getirmememizden kaynaklanıyor olsa gerek. Öyle ya bir sosyal medya platformunda dile getirmiş olsak; diğer tüm olumsuz eleştiriler gibi silip, sahibini engellerdi. Bu noktada Kavasoğulları’na öfkesiyle başa çıkmayı öğrenmesini tavsiye ediyorum. Zira yorumları silinen ve engellenenler listesi, artık gün yüzüne çıkması önlenemeyecek kadar kabardı.
Kanalizasyon patlayıp ortalığı pis sular götürdüğü için, CHP meclis üyesinin kaçak apartmanı hala yıkılmadığı için…
‘’Kavasoğulları’nın hayretini anlamakta zorlanmakla birlikte şahsımın nelere hayret ettiğinden bahsetmek isterim.’’ Diyen AK Parti Çeşme İlçe Başkanı Yeliz Karataş, ‘’Dünya markası yazın ortasında Alaçatı’mızın göbeğinde kanalizasyon patlayıp ortalığı pis sular götürdüğü için, CHP meclis üyesinin kaçak apartmanı hala yıkılmadığı için, Belediyemiz sosyal belediyecilik kisvesi altında açtığı kafeterya ve restaurantlar ile esnafımızın, dışarıdan alıp halk ekmek büfelerinde sattığı pastane ürünleriyle fırıncılarımızın kazancına ortak olduğu için, halk için çıkarılan ekmekler zincir marketlere satıldığından halka ekmek kalmadığı için, emsalsiz termal kaynaklarımızın üstüne beton döküldüğü için, sözüm ona turizm sezonunu uzatmak adına yapılan festivallerimiz başlamasından 26 saat önce duyurulduğu için, bağlı şirketleriyle birlikte yüzlerce kişinin istihdam edildiği Belediyemizde sadece 11 engelli vatandaşımız istihdam edildiği için, emekçi kadınlara yasaklanan kilise binası danışman eşinin sergisine açıldığı için, ihaleyi kazandığı halde uzun süre durak yerleri belirlenmediğinden yakınan taksicilerimiz meydanın ortasında azarlanabildiği için, “Yaşasın demokratik Türkiye Cumhuriyeti” diye bağıran Belediyemiz Başkanının, halkın oylarıyla seçilmiş meclis üyesine “çık dışarı”, muhtara “haddini bil”, kendisini eleştiren vatandaşa “hoşt” diyebildiği için, kadın öğretmene herkesin içinde ağlatıncaya dek bağıran Belediyemiz Başkanı, akşamındaki kortejde bu dünyada kadına en büyük kıymeti verenlerden Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını “Yaşasın Mustafa Kemal” diye bağıra çağıra anmaya utanmadığı için, kapatıldığı halde hala kontrolsüzce bahçe atığı ve moloz dökülen çöplüğümüz yanarken yükselen dumanlar ve atmosferimize verdiği zararlar konuşulmazken, elde çöp poşetleriyle plaj temizliğine çıkıldığı için hayretler içerisindeyim.’’
Yol yakınken, kamu zararı büyümeden kararınızdan dönün
‘’Geldiğimiz çağa rağmen birçok mahallemizin kanalizasyonu, otogarımızın otoparkı, yollarımızın bir standardı, özellikle yazın yükselen çöp ve sinek şikayetlerine getirilmiş bir çare, sanayilerimiz ile kışın yağmur yazın güneş altındaki pazarlarımızın bir tuvaleti bile yokken, bugün meydanı konuşuyor olmayı da yine hayretle karşılıyorum.’’ diye sözlerine devam eden Başkan Karataş, ‘’Beni büyük bir şaşkınlığa uğratan bir diğer husus ise Belediyemiz Başkanı Ekrem Oran’ın son açıklaması. Oran, meydan projesini eleştirenleri iyi niyetli olmamakla itham edip, ‘Gerçek Çeşmeli’ vatandaşlar isterse gereğini yapacağını açıklamış. Gerçek Çeşmeli kimdir? Bilmiyorum. Ancak anne tarafımdan büyük büyük dedem Kasım oğlu Mehmet Musalla, baba tarafımdan büyük büyük dedem Tayip oğlu Mehmet Prencova doğumlu mübadillerden olup Sakarya Mahallesine kayıtlıdır. Tüm ceddimin kabri Çeşme Mezarlığındadır. Bugün vefat edecek olsam, benim defnedileceğim yer de yine Çeşme olacaktır. Sırf bilgisi olsun diye sıraladığım soy bilgim Başkan Oran’ın ‘Gerçek Çeşmeli’ kriterlerine uyar mı bilmiyorum. Bilmediğim gibi önemsemiyorum da. Aksi halde, Çeşmeliliğimi sorgulayanın soy bilgisini sormam gerekir. Ben ise tüm bunları önemsemiyorum. Bana göre Çeşme’de yaşayan, Çeşme’nin değerlerine sahip çıkan herkes Çeşmelidir. Bir insanın kader bağını kuran ise soy ağacı değil; o yere duyduğu sevgidir. Buradan Başkan Oran’a kendisinden veya soyağacımdan değil; Çeşmeye duyduğum sevgi ve bu sevginin şahsıma yüklediği sahip çıkma sorumluluğumdan aldığım hakka dayanarak sesleniyorum; büfeleri oradan ya tamamen kaldırın ya da başka bir yerde konumlandırın! Bunu da yol yakınken, kamu zararı büyümeden yapın. Bu güzel projenin nazarlığı, o beton büfeler olmasın. Buradan söz veriyorum; büfeleri oradan kaldırırsanız; yakışan bir nazarlığı meydanımıza bizzat ben hediye edeceğim. Son olarak diyeceğim ise şu; projenizi eleştirenleri iyiniyetli olmamakla suçlamak yerine, tıpkı seçim vaatlerinizdeki gibi demokratik, katılımcı ve şeffaf bir yönetim sergileyin ve vatandaşların projenizle ilgili fikrini hayata geçirdikten sonra değil, oluşum aşamasında sorun.