Kendileri hakkında dava veya disiplin soruşturması açılmasına yol açacak şekilde kışkırtıcı paylaşımlar yaptıkları ve sonrasında da bunlarla ilgili davalar açtırarak karşı taraftan manevi tazminat adı altında para almaya çalıştıkları konusu da iddia edilenler arasında.
Bu duruma örnek teşkil edecek bir olay da Dokuz Eylül Üniversitesinde yaşandı. Dokuz Eylül Üniversitesinde görev yapan Doç. Dr. B.Ç. ile eşi Doç. Dr. A.Ç. hükümete muhalif tarafların gerek sendika gerekse siyasilerin desteğini alarak 2008-2023 yıllarından bu yana görev yapan üst yöneticilere sürekli dava açarak adliyeyi, üniversite yönetimini ve mensuplarını bıktırdı.
Son olarak “kendisine karşı kin güdüldüğü, akademik olarak engellendiği” gerekçeleriyle dava açan ve açtığı davayı kaybeden B.Ç. hakkında geçtiğimiz günlerde karar verildi. Ç'nin açtığı davada, İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/121 E. Sayılı dosyasının 14/12/2023 tarihli duruşmasında manevi tazminat talebinin ve dolayısıyla davanın reddine karar verildi.
Daha önce de açtığı bir çok davayı kaybetmesine rağmen dava açmaya devam eden B.Ç.'nin şahsi hesabından yaptığı sosyal medya paylaşımlarında da 2008-2023 yıllarında görev yapan yöneticilere karşı fakülteyi bölümü dizayn ettikleri gerekçeleri ile mücadele ettiğini belirttiği görüldü.
Adı geçen akademisyenin (B.Ç.) verdiği sayısız dilekçeler sebebiyle “hak arama sınırlarını aşması, dilekçe hakkını kötüye kullanması, dayanaksız yersiz suç isnadında bulunması ve idari birimleri gereksiz yazışma ve şikayetlerle meşgul edilmesi” fiillerine istinaden aldığı “kınama” cezasına da dava açtığı, İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin de 2021/137 Esas – 2021/117 Kararı ile bu davayı reddettiği öğrenildi.
Daha önceleri de akademik kadro ilanlarına karşı dava açan B.Ç., İzmir 3. İdare Mahkemesi 2020/728 Esas – 2021/375 Karar sayılı dosyası ve İzmir 4. İdare Mahkemesi 2016/684 Esas – 2017/288 Karar sayılı dosyasını da kaybederek, davanın reddi kararı almıştı.