AK Parti Grup Başkanvekili Yıldız’dan ‘90 Dakika’ çıkışı! AK Parti Grup Başkanvekili Yıldız’dan ‘90 Dakika’ çıkışı!

CHP İzmir Milletvekili Avukat Murat Bakan, Karaburun’da yapılmak istenen TOKİ konutlarına ve Karaburun Kaymakamı ile ilgili iddialara dair konuştu. AKP İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’ya yanıt verdi. CHP’li Bakan’ın açıklaması şu şekilde:

“Sayın Atilla Kaya;  bir basın açıklaması yaparak bana yanıt vermiş. Şaşırdım, şaşırdığım kadar da üzüldüm. Sondan başlayarak düşüncelerimi ifade etmek istiyorum. Öncelikle bir hukukçu milletvekili olarak, masumiyet karinesini bilmemiş olmasına, biliyor ise de riayet etmemesine açıkçası çok üzüldüm. Gündeme getirdiği iddialarla ilgili yapılan şikayetlerin ve suç duyurularının sonucunda soruşturma izni verilmediğine ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara hakim olmasına rağmen, bir belediye başkanını kasıtlı olarak asılsız iddialarla itham etmeye devam ediyor. Sayın Kaya, burada siyasallaşan yargıya mı güvenmiyor? Yoksa İçişleri Bakanlığı’nın yetkinliğine mi güvenmiyor?

 Muhbir vatandaş: AKP İlçe Başkanı

Bu arada Belediye Başkanını şikayet eden muhbir vatandaşın AKP ilçe başkanı olduğunu da buraya şerh olarak düşelim. 1994 yılından beri siyasetin içindeyim; böyle bel altı siyaseti ne duydum ne de gördüm. Seçimle kaybettikleri ilçeleri oylama taktikleri, meclis üyesi transferleri, siyasi ve hukuki kumpaslarla almaya çalışıyorlar. AKP’nin son dönemi -Sayın Kaya’yı tenzih ederek söylüyorum- FETÖ dönemi kumpaslarını hatırlatıyor.

Bana sorduğu 6 soruda da yönelttiği iddialarla ilgili soruşturma ve inceleme süreçleri işletilmiş, sonuçlanmış ve iddiaların asılsızlığı idari ve hukuki olarak ortaya koyulmuş. Sayın Kaya’nın bu ısrarını nasıl anlamak nasıl değerlendirmek gerekir? Bunu Karaburun ve İzmir halkının takdirine bırakıyoruz.

Bu arada Karaburun’a defalarca gitmeme rağmen henüz Belediye Başkanı’nın makamına gitmedim. Ancak kendisi bir siyasi partinin değil devletin Kaymakamı’nın makamından çıkarsa halkın ona soracağı soruları ben sorayım, isterse belgelerini de kendisine göndereyim.

1.    İzmir/Karaburun/Mordoğan Mah. 264 ada 2 parsel numaralı taşınmaz 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında tarım arazisi içerisinde kalmasına ve 1.347 m² olmasına rağmen 18.12.2019 tarihinde satın alarak arazinin üzeri çam ağaç ile kaplı olmasına rağmen bu ağaçları söktüren ve kamu gücünü kullanarak özel çevre koruma alanı olan birçok vatandaşın yapılaşamadığı bu alanda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğünden ‘’Zeytin salamura tesisi ve müştemilatı yapılmasına ilişkin proje onaylanarak izin verilmiştir.’’  İznini alarak bu izin alındıktan sonra taşınmazı alım bedelinin 7 (Yedi) kat fazlası bedelle yaklaşık 800.000 TL’den KARABURUN Remax emlak internet sitesindeki satış ilanından da görüleceği üzere üçüncü kişilere satan kimdir?

2.     Tapuda alım bedeli 65.000 TL satış bedeli de 100.000 TL gösterilmiş araziyi gerçek değerlerinin çok altında göstererek haksız kazanç elde eden, görevinin kötüye kullanan ve vergi kaçıran kimdir?

3.    Aynı tarım arazisinde 263 ada 1 parsel sayılı 947 m² yüzölçümlü taşınmaz kimin kardeşi tarafından 08.06.2020 tarihinde gerçek değerinin altında satın alınmış ve 11.10.2021 tarihinde yüksek kar ile satılmıştır?

4.    Karaburun Çatalkaya 436 ada 9 parsel numaralı arsa vasıflı taşınmazın ve 436 ada 8 parsel numaralı arsa vasıflı taşınmazların ½ payları kendi üzerine ve ½ payları kardeşi üzerine olmak üzere kim tarafından satın alınmış ve gerçek bedelleri 1.500.000 TL’den aşağı olmayan bu taşınmazların satış bedeli 150.000 TL gösterilerek tapu işlemlerinde ödenmesi gereken harç eksik ödenmiştir.

5.    İzmir/Karaburun /Merkez mahallesi 827 ada 1 parsel üzerinde inşaa edilmiş bulunan Byleve Flora isimli siteden C Blok ½ nolu bağımsız bölüm kim tarafından satın alınmıştır. Sahibinden.com adlı sitede bu evlerin satış bedelleri 2.100.000 TL’dir. Bu taşınmazı satın alırken alım bedeli kaç TL’den beyan edilerek vergi kaçırılmıştır?

Sayın Kaya’nın sınıfsal eleştirilerinin adresi TOKİ’dir!

Sayın Kaya, TOKİ’nin yaptığı projeleri savunurken birtakım sınıfsal eleştiriler yapmaya çalışmış, bundan memnun olduk. Zira aslında Sayın Kaya’nın bu eleştirileri bize yöneltmiş gibi yapıp, TOKİ’yi eleştirmiş olduğunu düşünüyoruz. Kamu arazilerini ve kamunun finans olanaklarını kullanarak fakiri, fukarayı, dar gelirli vatandaşı ev sahibi yapmak üzere yola çıkan TOKİ, gelinen noktada yeri geldiğinde kamu arazilerini AKP’nin çevresine yuvalanan bir grup ‘elit’ için ranta açan, yeri geldiğinde sermayeye peşkeş çeken bir kurum haline geldi. Haliyle Sayın Kaya’nın sınıfsal eleştirilerinin adresi TOKİ’dir.

Sayın Kaya, Karaburun’da yazlıkçıyı burjuva olmak, zengin olmak ile eleştirmiş. O bölgede ev sahibi olanların neredeyse tamamı emekli memur, hayatı boyunca çalışıp bir ev sahibi olan insanlar… Eğer birilerinin zengin edilmesine karşıysa İzmir’in Kanal İstanbul’u olan Çeşme yarımadasını, Çeşme’nin 47 km sahilini halktan alıp milyarderlere peşkeş çeken, denize parti adası yapan, İzmir’in koylarını kapatacak olanlara karşı çıksın.

Eğer Sayın Kaya,  fakiri fukarayı, İzmirliyi savunacaksa da önce Mavişehir’den başlamalı.

TOKİ, 2004 ve 2005 yıllarında yapılan düzenlemelerle planlama konusunda aldığı sınırsız yetkiler ile merkezi hükümetin istediği rant planlarını yapmasını ve yerelde çıkabilecek sorunların bypass edilmesini sağladı. Bunun en somut örneği Karşıyaka Mavişehir’de kamu arazilerini imar planlarında rekreasyon alanı, açık spor alanı ve trafo alanının ihale ile satılması. Cengiz İnşaat’ın Karşıyaka’ya ait rekreasyon alanını ihale ile satın alıp daha sonra TOKİ tarafından ticaret ve konut alanına dönüştürülmesi. Türkiye’de kamucu, halktan yana tavır alan kimse TOKİ’yi savunamaz! TOKİ yapması gerekenin tam tersine garibin gurebanın hakkını iktidara yakın gruplara peşkeş çekti, çekiyor.

TOKİ Başkanı’nı tekrar uyarıyorum!

TOKİ kamu yönetiminin temel ilkesi olan denetim işleminden kaçmak için kamu ihale düzeninin dışına çıkarıldı. Bağlı olduğu Bakanlığı aşan yetkilere sahip hale getirildi.

TOKİ hiçbir projesini kent planının bütünlüğü içinde değerlendirmemiş proje bazında yapmış proje yaptığı bölgede kentin imar planı bütünlüğünü bozmuştur. Karaburun’da yapacağı proje ile de aynı şey yaşanacaktır.

TOKİ bu ülkenin yoksuluna ve dar gelirlisine hizmet etmiyor. TOKİ’nin uygulamaları gözden geçirildiğinde, kullanılan kaynakların yalnızca yüzde 22 civarındaki bir kısmının yoksul ve dar gelirlilere dönük konutlarda kullanıldığı ortada. İmar yetkileriyle gittikçe genişleyen TOKİ plansız, programsız ve kimliksiz projeler üretip yetkisini kötüye kullandı, kullanıyor. Türkiye’de kooperatifçiliği tamamen bitirdi. TOKİ Başkanı’nı tekrar uyarıyorum; seçilmişlere ayar vermek onun haddi değil. Onun görevi eleştirileri dinleyip projede bir eksiğim var mı neyi daha iyi yapabilirim diye düşünmek.

Devlet memuru değil, parti neferi olarak görev yapan, kanunları delip hukuku ezip nüfuzunu kullanarak zenginleşen bürokratlar ki onlar her kim olursa olsun arkasında duranları da milletimizin vicdanına havale ediyoruz.”