Yönetmeliğe göre, zeytinlik alanlar rehabilite edilip eski haline getirilmek şartıyla maden faaliyetlerinde kullanılabilecek. TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan konuya dair şu şekilde konuştu:

Her fırsatta bu ülkeye de bu ülkenin doğasına da ihanet ettiler

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Akbelen Ormanları’ndaki 700 dönümlük ormanlık alanın kesilerek maden ocağı açılmasına karşı mahkemenin bilirkişi keşfinin yapılacağı gün,  3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanuna aykırı bir yönetmelik yayınlayarak zeytinliklerin maden sahalarına çevrilmesinin önünü açtı. Tepkiler nedeniyle daha önce farklı kanunlarda yapılan değişikliklerle denemesine rağmen zeytinlikleri talana açmayı başaramayan iktidar, yönetmelikle mevzuatı delerek, ülkeyi adeta kazı bahçesine dönüştüren maden şirketlerine hizmet için yeni adım attı. Kurulu gücün ancak yarısını kullanabilen ülkemizde ‘elektrik ihtiyacının karşılanması’ gerekçesiyle zeytinliklerin maden sahasına çevrilmesinin önü açılması, üç beş yandaşın cebi dolacak diye ekosistemin yok edilmesinden öte bir anlam ifade etmiyor. Zaten doğa ile uyumlu bir şekilde uluslararası standartlara göre madencilik faaliyetlerinin yapılmasını sağlamak gibi bir niyetleri yok. Soma’da 2014’te zeytinlikleri gece yarısı baskınıyla söktüler. Ömrünü doldurmuş termik santrallerin baca gazı filtresi olmadan 2 yıl daha işletmeye devam etsinler diye mücadele ettiler. Her fırsatta bu ülkeye de bu ülkenin doğasına da ihanet ettiler. Şimdi de elektrik üretimi bahane edip yandaş firmalara rant yaratmak uğruna, kadim bir miras olan ve doğamızda kalan son güzelliklerin zeytinliklerimizi yok etmenin önünü açtılar.

Büyükşehir ile çiftçilerin yüzü bir kez daha güldü Büyükşehir ile çiftçilerin yüzü bir kez daha güldü

Bin yıllık, 500 yıllık ağaçları yok edip yerine yenisini ekmek nasıl bir rehabilite?

İnsan aklıyla alay edercesine yönetmelikte ‘Madencilik faaliyeti yürütecek kişinin madencilik faaliyetleri bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceği’ ifade edilmiş. Tahrip edilen zeytinliğin rehabilite edilip eski haline getirilmesi nasıl mümkün olabilir? Maden işletiyorum bahanesiyle zeytinliği talan edip, ekosistemi yok edip, fide diktiğinizde orayı rehabilite etmiş mi oluyorsunuz? Bin yıllık, 500 yıllık ağaçları yok edip yerine yenisini ekmek nasıl bir rehabilite? Bu nasıl bir kamu yararı? Dünya yenilenebilir enerjiye yönelmişken, kömürlü termik santraller çağ dışı kalmışken, siz kömürlü termik santraller için zeytinlikleri yok edecek kararı hangi akılla verdiniz?

Ferman AKP’nin, zeytinler bizim!

Zeytinleri yok ederek oradan maden çıkarmak ekolojik cinayettir. Enerji için harekete geçtiğiniz bu ‘kirli bir yatırım’ uğruna bu toprakların en kadim miraslarından birinin gözden çıkarılması zeytincilik ve zeytincilik yapan halk için idam fermanıdır. Ferman AKP’nin, zeytinler bizim! Biz zeytinimizi, bu kadim mirasımızı hiçkimsenin eline bırakmayacağız! Elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Tıpkı bir zeytin ağacının Homeros’un kulağına fısıldadığı gibi; ‘Herkese aidim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım…’”