İzmir depreminin ardından hiç zaman kaybedilmeden yaraları sarmaya başladıklarını belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, ayrıca şunları söyledi; “İlk günden itibaren Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm devlet erkânı İzmir’deydi. O günden bugüne başta ÇevreŞehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat kurum olmak üzere tüm ilgili bakanlarımızın bir ayağı İzmir’de; akılları fikirleri, depremzedelerimizin sorunlarının çözümünde. Tüm Vekillerimiz; Vekilimiz Sayın Necip Nasır keza öyle. Bakanlarımız bugün yine İzmir’de olacak. Kendileriyle yerinde ve yüz yüze istişare imkânımız olacak. Bizler de bakanlarımız da depremzedelerimiz için istisnasız ve her zaman ulaşılabilir olduk. Yanlarındayız, süreci birebir paylaşıyoruz. Şartların getirdiği beklentilerini karşılamak için de çalışıyoruz. İzmir’in deprem gerçeği; dolayısıyla dönüşüm ihtiyacı ortada. Biz büyük fotoğrafı görüyoruz. Dileriz, daha da geç kalınmadan ve büyük acılar yaşanmadan diğer çözüm mercii olan yerel idare de elini taşın altına koyar. Biz, bugüne kadar bize uzanan hiçbir eli boş çevirmedik. Yeter ki iyi niyetli ve gerçekçi olsun; her somut adımın ortağı oluruz.”

Nasır; “Marifet iltifata tabidir.”

Menemen'de muhteşem kortej! Menemen'de muhteşem kortej!

İzmir depremzedeleri ve İZDEDA ile sık sık bir araya geldiğini ve deprem gerçeğini her zaman diri tutmaya çalıştığını belirten AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır; konuşmasında çalışmalara ilişkin bilgiler vererek şu ifadeleri kullandı; “Bugüne kadar 25 bin konut yaptık. 5 bin 49 konutu bu yıl sonuna kadar telsim etmiş olacağız. Böylelikle 25 bin civarında konuta ulaşılmış olacak. Takvimimiz belli. Rıza Bey Apartmanı Mayıs ayı sonunda kadar tamamlanmış olacak. Böylece 1391 konutumuz 353 işyerini telsim etmiş olacağız. Yine aynı zamanda rezerv alandan 397 konutu da teslim etmiş olacağız. Mayıs sonrasında, rezerv alanda, her ay 400-500 konut tamamlanarak sahipleri ile yıl sonuna kadar buluşacak. Marifet iltifata tabidir. Depremzede vatandaşlarımızla kurduğumuz bağ güçlendikçe, bize duydukları güven arttıkça uygulanabilirliği olan her sorunu çözer, her engeli aşarız. Maalesef İzmir’de deprem gerçeği hep göz ardı edilmiş. Tüm planlar, öneriler, raporlar kâğıt üstünde kalmış. Yapı stoğunun yüzde 70’inin dönüşmesi gerekiyor. Kaldı ki bu deprem bizim depremimiz değildi. Allah muhafaza merkezi bir deprem yaşanırsa acımız çok daha büyük olur. Bu nedenle yine söylemek istiyorum ki; bazı işler için hükümetimizin çabası ve fedakârlıkları yetmez. Tüm aktörlerin harekete geçmesi; özellikle belediyelerin de deprem gerçeğine yönelik karar ve uygulamalar üretmesi şart.”