Ege Üniversitesi sigara ile  topyekûn mücadele ediyor Ege Üniversitesi sigara ile topyekûn mücadele ediyor

Türkiye, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 şehirde milyonlarca insanı etkileyen deprem felaketinin yaralarını sarmaya devam ediyor. Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın talimatıyla deprem sonrası oluşan ıkıntı atıklarının uygun yönetimine, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının mevcut durumunun belirlenmesine ve bölgeye yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar da sürüyor. Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının çağrısı üzerine DEÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği ve Jeoloji Mühendisliği Bölümleri ile Torbalı Meslek Yüksekokulu öğretim üyelerinden Prof. Dr. Azize Ayol, Prof. Dr. Görkem Akıncı, Prof. Dr. Okan Fıstıkoğlu, Prof. Dr. Burak Şengöz, Prof. Dr. Celalettin Şimşek, Prof. Dr. Cem Kıncal ve Araştırma Görevlisi Dr. Efem Bilgiç’ten oluşan 7 kişilik araştırma ekibi, bir haftadır deprem bölgesindeki çalışmalarını sürdürüyor. Üniversite olarak, felaketin ilk gününden itibaren gerek arama kurtarma çalışmalarına destek vermek gerek durum tespiti yapmak amacıyla bölgeye gittiklerini kaydeden Rektör Hotar, “Bu süreçte ilk önceliğimiz, kurumumuzun bütün imkânlarını seferber ederek, enkaz altındaki vatandaşlarımızı kurtarmak ve yaralılarımızın sağlık hizmetini almalarını sağlamak oldu. Burada kurum çalışanlarımızın olağanüstü gayretleriyle ciddi bir çalışma ortaya koyduk. Şu anda durum tespiti yapmaya çalışıyoruz. Depremin yıkıcı etkilerinin diğer olumsuz durumlarına ilişkin araştırmalar yapıyoruz. Bölgeye gönderdiğimiz hocalarımız, kendi uzmanlık alanlarına uygun olarak değerlendirmelerde bulunuyorlar. Son olarak, yıkıntı atıklarının yönetimine; yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını mevcut durumuna yönelik saha çalışmalarımız da devam ediyor. Ekipman ve gerekli malzemeleri temin ederek hocalarımızı  bölgeye yolladık. Bir haftadır bölgede inceleme yapıyorlar. Elde ettikleri sonuçları rapor haline getirip, hem Rektörlüğümüze hem de ilgili kurumlara sunacaklar. Bölgedeki diğer
çalışmalarımıza da devam edeceğiz” dedi.

BERTARAF EDİLMELİ
DEÜ Ekipleri, TÜBİTAK 1002-C 'Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı' tarafından desteklenen “Deprem Bölgesinde Oluşan Atıkların Yönetimi: Atık Envanteri, Atık Karakterizasyonu ve Atık Yönetim Uygulamaları” ile “Gaziantep ve İlçelerinde Yüzey Suyu ve Yeraltı Suyu Kaynaklarının Kullanılabilirliğinin İnsan Sağlığı Açısından İncelenmesi” projeleri ile sahaya yönelik yoğun araştırmalar gerçekleştirdi. Deprem sonrası oluşan yıkıntı atıklarının çevre ve insan sağlığı açısından uygun alanlarda işlenmesi ve bertaraf edilmesinin altını çizen DEÜ’lü uzmanlar, depolama sahaları için yer seçimi, alınan farklı atık örneklerinde tehlikelilik özelliklerinin belirlenmesi, deprem bölgesinde ortaya çıkan özellikle tıbbi ve endüstriyel atıkların yönetimi gibi konularda önemli çalışmalar ortaya koydu.

DEPREM SU KAYNAKLARINI DA ETKİLEYEBİLİR
Deprem bölgesinde coğrafi bilgi sistemleri araçlarını kullanarak yerleşim yerlerinde yıkıntı atıklarının geri kazanım alternatiflerini de değerlendirdiklerini belirten DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azize Ayol, “Bu atıkların uygun yöntemlerle ve kısa sürede toplanmaması, işlenmemesi ve bertaraf edilmemesi halinde; patojenik kaynaklı salgın hastalıkların ortaya çıkması, su kaynaklarına bu atıkların karışması sonucunda yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarında, kirlilik ve sağlık riski oluşturabilecek durumların gözlemlenmesi muhtemeldir” ifadesinde bulundu. DEÜ ekibinin bölgedeki su kaynaklarından numune aldığını aktaran Ayol, “Ekibimiz, yeraltı ve yerüstü su numuneleri alarak depremin su kaynakları üzerindeki etkilerinin belirlenmesi, yeraltı su kuyularında metan, karbondioksit, hidrojen sülfür gibi gazların varlığının tespitine yönelik ölçümler ile yeraltı su seviyesi ölçümleri ve yüzeysel suların karakterizasyonu amacıyla örneklemeler gerçekleştirdi” diye konuştu. Bölgedeki tespitlerin, bulguların ve sonuçların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Koordinasyon Bilim Kurulu’na detaylı rapor halinde sunulacağını söyleyen Ayol, bölgede çevre ve insan sağlığı açısından risk oluşmaması için kısa, orta ve uzun vadede geri dönüşüm uygulamalarını da kapsayacak bir yol haritası oluşturacaklarını açıkladı.