Eğitim

Egeli akademisyen Doç. Dr. Kızılkaya COP28’i değerlendirdi

Bu yıl Dubai'de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı'na (COP 28) yaklaşık 200 ülkeden delegelerin, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin, bilim insanlarının, iş ve finans dünyasının liderleri katıldı

Abone Ol

Acil çevresel sorunlara kolektif bir yanıt oluşturma hedefiyle gerçekleştirilen konferansta dünya çapındaki ülkelerin temsilcileri, dünyanın geleceğini yeniden şekillendirebilecek bir dizi sonuç ortaya koydu. Ortaya konulan sonuçları değerlendiren Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER)  Müdür Yardımcısı Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, “COP28, iklim değişikliğiyle mücadelede özellikle fosil yakıtlarının kullanımının azaltılmasına yönelik alınan kararlar ile bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bu konferansta alınan kararlar, gezegenimizin geleceği için daha sürdürülebilir ve dirençli bir yol haritasını şekillendirebilir” dedi.

COP28’de geliştirilmiş iklim hedefleri, finans ve adaptasyon, doğa temelli çözümler ve biyoçeşitlilik gibi pek çok konuda kararların alındığını belirten Doç. Dr. Tüney Kızılkaya, “COP28'in öne çıkan başarılarından biri, katılan ülkelerin iklim hedeflerini geliştirme konusundaki oybirliğiyle alınan karar oldu. Tarihi anlaşma, sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarını daha da artırmayı ve küresel ısınmayı endüstri öncesi seviyelerin çok altında tutmayı, mümkünse 1.5 derecenin altında tutmayı amaçlayarak daha büyük bir çaba sarf etmeyi içeriyor. COP28, iklim eyleminin finansal yönlerini ele almak açısından bir dönüm noktası olarak kabul edildi. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin adaptasyon ve azaltma çabalarına yardımcı olmak için artan mali destek vadetti. İklim değişikliği etkileriyle ilişkilendirilen kayıpların ve hasarın ele alınması için kapsamlı bir finansman mekanizmasının kurulması da önemli bir ilerleme olarak kabul edildi” diye konuştu.

“Uluslararası arenada dayanışmanın artmasına öncülük edebilir”

Doç. Dr. Tüney Kızılkaya, “COP28, iklim değişikliği ile biyoçeşitlilik kaybı arasındaki bağlantısının üzerinde durularak doğa temelli çözümlerin önemini vurguladı. Ekosistemlerin korunması ve onarımı için kapsamlı bir çerçeve benimseme, karbon tutma ve iklim etkilerine karşı direnci artırmak adına çalışmaların arttırılmasının gerekliliği öne çıkarıldı” dedi.

Konferans sonuçlarından beklenen etkilere de değinen Doç. Dr. Tüney Kızılkaya, “COP28, iklim değişikliği sorunlarına karşı uluslararası işbirliğinin önemini vurguluyor. Sonuçların, gelecek yıllarda daha etkili ortak eyleme yol açması bekleniyor ve bu da uluslararası arenada dayanışmanın artmasına öncülük edebilir. Artan iklim hedefleri, temiz ve sürdürülebilir teknolojilere yapılan yatırımları artırma eğiliminde olabilir. Ülkelerin, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişlerini hızlandırmaları bekleniyor, bu da yeşil sektörde inovasyonu ve ekonomik büyümeyi teşvik edebilir” dedi.

“Çevre dostu yaşam tarzlarını benimsenmeli”

Toplumsal ve kültürel değişimler üzerinde de etkili sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Doç. Dr. Kızılkaya, “COP28'in sonuçları, daha sürdürülebilir uygulamalara yönelik derin toplumsal ve kültürel değişimleri tetikleyebilir. Ülkeler, iklim hedeflerine ulaşmak için çalışırken bireyler ve topluluklar, çevre dostu yaşam tarzlarını benimsemeye yönelik olarak daha bilinçli bir şekilde hareket etmeye teşvik edilebilir. Gelişmekte olan ülkelerin adaptasyon çabalarına artan finansal destek taahhüdü, iklim değişikliği etkilerine karşı daha hassas bölgelerde dayanıklılığın artmasına yönelik kritik bir adım. Bu yardımın, toplulukların değişen iklim etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olması bekleniyor. Sonuç olarak, COP28, iklim değişikliğiyle mücadelede özellikle fosil yakıtlarının kullanımının azaltılmasına yönelik alınan kararlar ile bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bu konferansta alınan kararlar, gezegenimizin geleceği için daha sürdürülebilir ve dirençli bir yol haritasını şekillendirebilir. Şimdi dünya, bu taahhütleri somut eylemlere dönüştürme çabalarına odaklanarak, bu sözlerin meyvesini verecek kolektif çabaları izlemeye odaklanıyor” dedi.