Buluş sayesinde geliştirilen nanopolimerler, hipertansiyon tedavisine yönelik tıp, nanoteknoloji ve farmakoloji alanında kullanım alanı bulabilecek ve antihipertansif ilaçlarla ilişkili istenmeyen yan etkileri en aza indirgenebilecek.

Prof. Dr. Akgöl ve Doç. Dr. Kuşat’ı makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak,  “Hem eğitim hem de Ar-Ge faaliyetlerinde kalitesi tescillenmiş bir araştırma kurumu olan üniversitemiz bünyesindeki yetkin akademisyenlerimiz bilim dünyasına önemli katkılar sunmaya devam ediyor.  Bilim insanlarımız tarafından yürütülen projeler ürüne dönüşüp,  hem ülkemizde hem de uluslararası arenada tescil edilerek, insanlığın ve bilimin hizmetine sunuluyor. Değerli hocalarımız Prof. Dr. Akgöl ve Doç. Dr. Kuşat’ın ürün olma potansiyeli yüksek bu çalışmalarına ait patent başvurularının tescillenmesi bizleri ziyadesiyle mutlu kıldı.   Nanobiyoteknoloji ile üretilmiş olan nanopolimerler, tıp, nanoteknoloji ve farmakoloji alanında hipertansiyonun tedavisinde kullanılabilecek. Her iki hocamızı bilime, teknolojiye ve toplum sağlığına fayda sağlayan bu buluşları için tebrik ediyor, ülkemiz üretimine yaptıkları katkılar için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Prof. Dr. Öztürk “ Bitkisel tıbbi ürünlere ‘masum’ gözüyle bakılmamalı” Prof. Dr. Öztürk “ Bitkisel tıbbi ürünlere ‘masum’ gözüyle bakılmamalı”

“Yan etkilerin azaltılması sağlanacak”

Hipertansiyon tedavisinde daha gelişmiş kontrollü salım sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu belirten Prof. Dr. Akgöl, “Antihipertansif ilaçlar hipertansiyonu kontrol etmek için farklı biyokimyasal mekanizmaları kullanmaktadır. Hemen hemen tüm bu ilaçların oral tablet formları mevcuttur. Ancak, ilaçların yüzde 80’in altında düşük oral biyoyararlanımı vardır. Valsartan, amlodipin ve benzeri ilaçların oral biyoyararlanımı, çok düşük ve bazen düzensizdir. Bu yüzden, daha gelişmiş kontrollü salım sistemlerine ihtiyaç duyulmakta; doz aralığını azaltmak, biyoyararlanımı artırmak ve istenmeyen yan etkilerin azaltılması için bu sistemler gereklidir. Nanoilaçlar ilacın biyoyararlanım, emilimi ve tutma süresini artıracak; sonuç olarak minimal ilaç dozu ile istenen etki sağlanıp ilaç alım sıklığı azaltılabilir, ilaca bağlı istenmeyen yan etkileri bertaraf edilebilir. Geliştirdiğimiz hipertansiyon tedavisinde kullanılan Amlodipin (AML) yüklü polimerik nanopolimer ile oral uygulamalarda kontrollü salım olanağı sağlanmakta ve oral biyoyararlanımını arttırarak, plazma yarı ömrünü artırma ve dozaj gereksinimlerini ve alım sıklığını azaltarak antihipertansif ilaçlarla ilişkili istenmeyen yan etkileri en aza indirgeyebilmektedir” diye konuştu.