Kordon Otel’de düzenlenen ve Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) üyelerinin ilgi gösterdiği toplantının açılış konuşmasını EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç yaptı.

“İstikrar istiyoruz”

İş kadınları olarak ekonomide yaşanan hızlı gelişmelere ayak uydurmakta zorlandıkla-rını, hammadde tedarikinde ve maliyetleri belirlemekte sıkıntı yaşadıklarını belirterek, bu süreçte ekonomiyi iyi bilen isimlerle bir araya gelmek istediklerini söyledi. Pandemi ile birlikte ekonomideki dalgalanmaların bedellerini ödediklerini açıklayan Kılıç, “İş insanı olarak bizler ekonomide öngörülebilirlik istiyoruz. Güven ortamının olduğu, faiz, döviz kuru, emtia fiyatlarının belirli ve makul bir seviyede gidip geldiği bir ekonomik sistem içinde olmayı arzuluyoruz. Ancak bugün Türkiye ekonomisinde ne yazık ki bunları kontrol edemiyoruz. Ekonomi yönetiminden istikrarın bir an önce sağlanmasını ve kötü sonuçlara yol açmayacak makul bir model uygulamasını istiyoruz sadece” dedi.

Sanayici ara eleman ihtiyacını karşılama arayışında Sanayici ara eleman ihtiyacını karşılama arayışında

İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen ise EGİKAD üye-lerine ekonomideki son durumu özetleyen bir sunum gerçekleştirdi. Döviz kurlarında yaşanan hareketliliğin herkesi panik havasına sürüklediğini belirten Küçüközmen, öncelikle iş insanlarının panik dönemlerinde önemli kararlar almaktan kaçınmalarının önemini vurguladı.

“Türkiye’ye talep artacak”

Ekonominin en önemli aktörleri olan KOBİ'lerin ve iş insanlarının bu dönemlerde risklerini daha bilinçli ve hassas bir şekilde yönetmek zorunda olduklarını belirten Küçüközmen, “Panik yapmayacağız. Risklerin daha da arttığı bu dönemde riskleri yönetmek birinci öncelik olmalı. Ani kararlar alınmamalı.  Böyle ortamlarda mevcudu, maddi ve manevi varlıklarınızı korumak bile başarı göstergesi olacaktır. Bizim gibi ülkelerdeki iş insanlarının direnme eşiği daha güçlü. Kimse ‘bırakayım gideyim’ demiyor. Herkes gemisini sakin sulara eriştirmeyi düşünüyor. Bizim gibi üretmeye ve çalışmaya devam eden ülkelerin bu süreçte büyük bir avantajı var. Türkiye kısa ve orta vadede Asya ve Avrupa’nın en kârlı ülkesi olacak. Arzınızı iki üç kata çıkaracak talepler gelecek, buna hazırlıklı olun” dedi.

“Çin ile ilişkileri geliştirmeliyiz”

ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarına da değinen ve Çin’in 2030 yılında dünya ekonomisinde ilk sırada yer alabileceğine işaret eden Küçüközmen, Çin ile ticaret yapılmasının yollarının araştırılması gerektiğini söyledi. Çin’in Afrika’daki yatırımlarının çok büyük olduğunu ve eş zamanlı olarak Çin’in dünyanın neredeyse her yerinde yatırıma devam ettiğinin altını çizen Küçüközmen: “Benim pandemi öncesi davet edildiğim bir Çin ziyaretim oldu. Çin’in her alandaki çalışma tarzı, azmi ve büyüklüğü karşısında çok etkilendim. Ekonomide çok iyi bir strateji izliyorlar. O nedenle 2030 yılında dünya ekonomisinin şampiyonluk koltuğuna oturacaklar gibi görünüyor. Bizim ülke olarak Çinlilere hitap eden projeler üretip, daha çok Çinli iş insanları ile ilişki kurarak, ticaretimizi artırmamız gerekiyor. Çin’in alandaki potansiyelinden yararlanmalıyız. Çin ile yapılan ticarette verdiğimiz açık çok yüksek. Daha az alalım demiyorum ama daha çok satmalıyız. Çin'e kendi kültür ve algınızla mal satmanız zordur, Çin kültürüne aşinalık ve ürününüze talep yaratmanız önemlidir. Çinli firmaları davet edin, gelip görsünler, Çince web-siteniz ve Çinli ortaklarınız olursa işler daha da kolaylaşır” diye konuştu.