Etnografik özellikler taşıyan 3 bine yakın tarihi eserin sergilendiği müzede, Türk ve Balkan Ülkelerine ait geniş koleksiyonlar yer alıyor. Müze, geleneksel halk giysileri, halk çalgıları, düğün evi sergilerinin yanı sıra; takı, aksesuar ve silah gibi birçok özgün esere de ev sahipliği yapıyor. Günümüzde yok olmaya yüz tutan geleneksel mesleklere ait el sanatları müzede sergilenirken, sürdürülebilirliklerini sağlamak amacıyla terzilik, ağaç ve bakır işleme, ayakkabı ve çarıkçılık gibi meslekler de canlandırılıyor.
Müzeleri, geçmiş tarihi günümüze taşıyan ölümsüz hafızalar olarak nitelendiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Müzeler, toplumların kendi kültürlerini ve yabancı kültürleri tanımasını sağlayan en önemli kaynaklar. EÜ Etnografya Müzesi de, birbirinden farklı birçok kültürü bir araya getiren ve ziyaretçilerine keyifli öğrenme imkânı sunan bir mekân. Biz, EÜ olarak; kültür, sanat ve tarihe verdiğimiz önemle müzemiz ile ilgili çalışmalara destek vermeyi sürdürüyoruz. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimizde tarih ve kültür bilinci oluşması için çalışmaları özveriyle yürüten tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Dijital Sesli Rehber Uygulaması”
Yeni akademik dönemin başlaması ile birlikte yüksek ivme kazanan Covid-19 aşı çalışmalarının, kültürel faaliyetlere de pozitif etki ettiğini vurgulayan EÜ Etnografya Müzesi Yöneticisi Dr. Öğr. Üye. Dilek Yeliz Maktal Canko, “Göreve geldikten sonra, danışma kurulumuz ile birlikte müzemizi iyileştirmek üzere birçok toplantı gerçekleştirdik. Kurul üyelerimiz Moda ve Tasarım Yüksekokulu öğretim üyesi Prof. Dr. Ziynet Öndoğan, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Şerife Çağın, Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Maruf Alaskan, Moda ve Tasarım Yüksekokulu öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Serkan Boz ve İzmir Etnografya Müzesi’nde görevli olan Beyhan Gürman’ın sunduğu görüş ve öneriler üzerinde durduk.Özellikle çocukların pandemi döneminde uzak kaldığı kültürel faaliyetleri artırmayı planladık. Üyelerimizden çok sayıda sergi ve proje önerileri de aldığımız toplantılar, oldukça verimli geçti. Bu öneriler doğrultusunda, sergi ve konferans, dinleti programlarımız oluştu. Ayrıca, ‘Dijital Sesli Rehber Uygulaması’ başlıklı sosyal sorumluluk projemiz ile sergilenen eser gruplarına ait bilgi panolarını dijitalleştirmeye başladık. Böylece ziyaretçilerimizin cep telefonları aracılığıyla erişecekleri sesli karekodlarla çok daha sağlıklı bir şekilde bilgi edinmesini amaçladık. Titizlikle yürüttüğümüz bu projenin, engelli ziyaretçilerimiz için de öneminin farkındayız” dedi.
“Eserlerimizi projelerimiz ile yaşatıyoruz”
Müzede çok sayıda çalgı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üye. Maktal Canko, “Danışma kurulu toplantımızda üyelerimizden Doç. Dr. Alaskan ile birlikte geliştirdiğimiz bir diğer proje ile bakım ve onarıma ihtiyaç duyan geleneksel halk çalgılarımızı ele aldık. Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümü Mızraplı Çalgı Yapımı Anasanat Dalında yer alan Öğr. Gör. Dr. Aytaç Akarçay’ın gerçekleştirdiği ‘Çalgı Yapım ve Onarım Dersi’ni alan öğrencilerin müzemizde sergilenen çalgıların bakım ve onarımını gerçekleştirmesini planladık. Böylece, hem öğrencilerimizin pratiklerini geliştirme, hem de müzemizdeki çalgı eserlerin bakımının yapılma sürecine ziyaretçilerimizi de şahit etmeyi amaçladık. Üç ay boyunca sürecek olan bu projemizle eserlerimizin yaşayacak olması, bizi çok heyecanlandırıyor. Bu heyecanı, çalgılarımızı tanıtmak üzere yaptığımız söyleşilerle ziyaretçilerimize aktarmamız da bir başka proje kapsamımız oldu. Konservatuvarımızın da destekleriyle her ay düzenli olarak tekrarlayacağımız söyleşiler yapacağız. Bu esnada ut, kemençe, ney, tambur, def, bendir gibi birçok çalgı ile dinleti yapma fırsatı da bulacağız. İlk söyleyişimiz, Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Maruf Alaskan ile Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümünde görev alan Araştırmacı Mehmet Yalgın’ın ut ve kemençe dinletisi olacak. Bu keyifli etkinlik için 18 Kasım Perşembe günü, saat 20:00’de müzemizde buluşacağız” diye konuştu.
“Çocuklara sanatı ve sanatçıyı anlatmak istiyoruz”
EÜ Etnografya Müzesi ailesi olarak, çocukları çok önemsediklerini vurgulayan Dr. Öğr. Üye. Maktal Canko, “Çocuklara sanat tarihini anlatmanın, onlara farklı bakış açıları kazandırarak ufuklarını açtığına inanıyoruz. Bu nedenle Bornova İlçe Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile ‘Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi’ kapsamında Kadın Sorunları Uygulama Araştırma Merkezi tarafından yapılan proje ile okullarda sanat tarihini ve kadın sanatçıları anlatmayı planlıyoruz. Etnografya Müzesi’nde ise, ‘Yöresel Kültür Atölyeleri Projesi’, ilk olarak anlaştığımız Agâh Efendi İlkokulu öğrencileriyle birlikte hayat bulacak. Çocuklarımız müzemize geldiğinde, ‘Etnografya nedir?’, ‘Etnografik malzeme nedir?’ gibi soruları daha kolay cevaplayabilmeleri için ürettiğimiz projeden destek alacağız. Bu proje kapsamında ilkokul 4. sınıf öğrencileri haftada bir, 25 kişilik gruplar halinde müzemizi ziyaret edecek. Ziyaret esnasında öğrencilerimize birçok yörenin kültürünü tanıtacağız. Tanıtımın ardından, öğrencilerimiz kolaj çalışmasıyla yöresel kıyafet tasarımı yapacak. Bu çalışma pratiklerinin çıktılarını sergilemek çocuklarımızı mutlu ederken, bizleri de gururlandıracak” dedi.
“Yöresel Bebek Atölyeleri” eğitimi
Yeni eğitim ve öğretim döneminde oldukça aktif faaliyetler yürütecek olan EÜ Etnografya Müzesi, EÜ Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM) ile işbirliği yaparak, “Yöresel Bebek Atölyeleri” eğitimi de verecek. Eğitim benzerlerinden farklı olarak, 16 saatlik sertifikalı bir program sunacak. EÜ Etnografya Müzesi, Salı ve Cumartesi günleri saat 09:00 ve 17:00 arasında sanatseverleri ağırlamayı bekliyor.
--