Konuşmasında insan üzerinde müzik tedavisinin olumlu etkilerini vurgulayan Özçer, “Müzik tedavisinde kullanılan ses çanakları eski dönemlerde Çin ve Japon tedavilerinde kullanılıyordu. Ses çanakları belli standartlarda ve frekanslarda oluşturulmaktadır. Üretimi sırasında metal kullanılmadığından dolayı vücuda zararı bulunmuyor.  İçerikleri temiz olduğundan dolayı da içlerinden su içilebilir ve yemek yenilebilir. Ses masajının olumlu etkileri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bunlar kandaki oksijenin artması, kandaki şekerin dengelenmesi, hormonların dengelenmesi, uykumuzun düzenlenmesi, bağırsak hareketlerinin artması, kaygı-korkunun azalması, iç huzur artışı ve bedensel-zihinsel-duygusal rahatlama gibi birçok etkileri vardır” diye konuştu.

“Müzikle tedavi eski çağlardan beri kullanılıyor”

Eski çağlardan beri müzikle tedavinin oldukça yaygın olduğunu belirten Süeda Özçer, “İlk akademik terapi programı 1944 yılında Michigan Üniversitesinde başlatılmıştır. Müzikle terapi, 2. Dünya Savaşında askerlerin travmalarını dindirmek amacıyla kullanmıştır” dedi.

İzmirli avukat/yazar Koşar, Ankara'da okurları ile buluştu İzmirli avukat/yazar Koşar, Ankara'da okurları ile buluştu

Sağlıklı olana odaklanmanın önemine dikkat çeken Özçer, “Bütün disiplinlerde olduğu gibi müzik terapisinde de birçok farklı hedefler vardır. Müzik terapisinin de fiziksel, bilişsel, psikolojik ve sosyal hedefleri var. Bu hedeflere ulaşabilmek için kişiye özel belirlenen çalışma metotları kullanılmalı. Kısmi felç geçirmiş bireyle çalışılıyorsa sağlıklı olana odaklanarak, normal ritmine döndürebilmek için ritim çalışmaları kullanarak hücrelerin hafızasından yardım almalıyız” dedi.

Süeda Özçer, konuşmanın ardından bahsettiği metotlardan bazılarını katılımcılarla birlikte uyguladı. Söyleşi sonrası Prof. Dr. Özge Gülbey Usta tarafından Süeda Özçer’e ve Doç. Dr. A. Maruf Alaskan’a “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.