Seferihisar Belediyesi, vatandaşların takip edebilmesi adına gelen talepler ve AK Parti cephesinden yükselen tepkiler üzerine Kasım ayının ilk meclis toplantısını canlı yayınlayacağını açıklamıştı ancak canlı yayın yine gerçekleşmedi. Canlı yayının yapılmaması üzerine uzun zamandır konu ile ilgili ısrarlarını sürdüren AK Parti cephesinden tepki gecikmedi. Seferihisar Belediyesi'nin 3 aydır canlı yayın sözü verdiğini ancak sözlerin yine askıda kaldığını dile getiren AK Parti Seferihisar İlçe Başkanı Ahmet Aydın, "Seferihisar'da laf var icraat yok, yapılan yanlışlar tekrarlanıyor, verilen sözler tutulmuyor" dedi.

"BÜYÜKŞEHİR, SEFERİHİSAR'I YALNIZ BIRAKIYOR"

Deniz Doğan'dan ulaşım için önemli projeler! Deniz Doğan'dan ulaşım için önemli projeler!

Konuşmalarında İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni de hedef alan Başkan Aydın, Seferihisar'a yeterince destek olunmadığını iddia ederek, "Canlı yayın yapmamak için ortada bir sebep göremiyoruz, bir canlı yayın yapmak bu kadar zor mu? İzmir Büyükşehir Belediyesi Seferihisar'a projeyi, yatırımı, parayı, pulu bir kenara bırakın teknik destek bile vermiyor. Her zamanki gibi kaderine terk ediyor" dedi.

"DUYURUSU YAPILMADI"

Ürkmez Gençlik Merkezi'nde gerçekleşen belediye meclis toplantısı öncesi halka herhangi bir duyuruda bulunulmadığını da söyleyen Başkan Aydın, "Bölge halkının meclisten haberi bile yoktu. Ne bir duyuru, ne de bir haber... Meclis toplantıları halka açık oluyor, duyuru yapılınca katılmak isteyen hemşehrilerimiz orada olabilirdi. Bunun duyurusu meclis öncesinde neden yapılmadı?" diye sordu.

"BASINA SES KAYDI ENGELİ"

Basın mensuplarının ses kaydı almasına, bir önceki mecliste olduğu gibi yine izin verilmediğini de ifade eden Başkan Aydın, şöyle konuştu:

"Bir önceki toplantıda basın mensuplarının ses kaydı alması engellenmişti, bunun katiyen kabul edilemeyeceğini kendilerine ilettik ve maalesef bu mecliste de aynı şeyin yaşandığını öğrendik. Halka, basına açık, şeffaf bir belediye meclis toplantısında ses kaydı alınması neden yasaklanıyor? Ses kayıt cihazının kürsüye konmasında ne sakınca görülüyor? Basın mensupları orada işini yapmaya çalışırken neden engelleniyor? Basına karşı sergilenen bu tutumu anlamamız mümkün değil."