Türk Sağlık-Sen İzmir 1 No.lu Şube Başkanı Barış Koçak, Çiğli’de dün akşam saatlerinde 9 hastane personelinin hasta yakınları tarafından darp edildiğini açıkladı. Darp edilen sağlık çalışanlarından birinin kafatasının çatladığını kaydeden Koçak, “Dün saat 22.30 sıralarında Bakırçay Üniversitesi Çiğli Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine trafik kazası geliyor. Kişi ağır yaralı, resüsitasyon odası dediğimiz canlandırma odası yani kırmızı alınıyor. Burada müdahalesi devam ederken hastanın yakınları, oğlu olduğunu düşünüyoruz; yaralıyı görmek istiyor. Bu sırada müdahale devam ettiği için güvenlik görevlisi arkadaşlar içeri giremeyeceklerini, hastane çalışanları tarafından müdahale sırasında hastayı göremeyeceklerini, bu durumun hastanın sağlığı için daha fazla tehlikeye yol açacağını söylüyorlar. Bunu söyler söylemez hasta yakınları güvenlik görevlisine yumruk atmaya başlıyor. 9 tane hastane personelimizi darp ediyorlar. Birinin kaburgası, birinin parmakları kırık, birinin burnu kırık, birinin de kafasına taşla vuruyorlar, kafatası çatlağı var, şu an yoğun bakımda yatıyor” dedi.
“SAĞLIKTA ŞİDDETE SIFIR TOLERANSLI ALAN”
Türk Sağlık-Sen İzmir 1 No.lu Şube Başkanı Barış Koçak, Bakanlıkları harekete geçmeye davet ederek, “Maalesef ki zor şartlarda hizmet veren arkadaşlarımızın can güvenlikleri dahi kalmamıştır. Türk sağlık-sen olarak her zaman dile getirdiğimiz ‘Sağlıkta şiddette Sıfır Toleranslı alan’ uygulaması acilen uygulamaya geçmelidir. Bu şu demek oluyor. "Herhangi bir sağlık tesisinin içerisinde bir suç işlendiğinde yasalardaki en ağır cezanın hakim takdiri olmadan en ağır şekilde uygulanması. Türk Sağlık sendikası olarak bu saldırıyı yapan teröristlerin en ağır şekilde cezalandırılması için olayın takipçisi olacağımızı bildiriyoruz bu saldırı ile ilgili bakanlığımızın bir an önce harekete geçmesini ve bir daha böyle olayların yaşanmaması için her türlü tedbirin devletin en yüksek kademesinden başlamak üzere alınmasını istiyoruz” açıklamasında bulundu.
“HESABINI KİM VERECEK”
Koçak, “Bizler de insanız. Bizim de anamız, babamız var, bizler ağaç kavuğundan çıkmadık. Ailelerimiz, sevenlerimiz, bekleyenlerimiz var. Kim verecek 9 arkadaşımızın yaşadıklarının hesabını, kim verecek bu 9 arkadaşımızın ailesinin yaşadıklarının hesabını” diye ( Gündeme Bakış)