İzmir

İzmir Sefarad Kültür Festivali başladı

Konak Belediyesi ve İzmir Musevi Cemaati Vakfı’nın birlikte düzenlediği 3. İzmir Sefarad Kültür Festivali, Etz Hayim Sinagogu’nda açılış töreniyle başladı.

Abone Ol

Konak Belediyesi ve İzmir Musevi Cemaati Vakfı işbirliğinde düzenlenen 3. İzmir Sefarad Kültür Festivali, İzmir’in en eski sinagogu olarak bilinen ve restorasyonu tamamlanan Etz Hayim Sinagogu’nda gerçekleştirilen açılışla başladı. Işıklar Bayramı olarak da bilinen Hanuka Bayramı’nın da kutlandığı açılışa ev sahibi Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Avram Sevinti ve Vakıf Üyeleri, İzmir Sefarad Festivali Kurucu Direktörü Nesim Bencoya, İzmir Musevi Cemaati mensupları ve festivali ilgiyle takip eden konuklar katıldı. Bir hafta boyunca Kemeraltı’ndaki sinagoglarda düzenlenen etkinliklerle Sefarad kültürünü İzmirlilerle buluşturacak olan İzmir Sefarad Kültür Festivali açılışında konuşan Başkan Batur, “Konak, asırlardır farklı uygarlıkların, kültürlerin soluk alıp verdiği, üç dini ahenkle saran muhteşem bir ilçe. En büyük zenginlik, tüm farklılıklarla birlikte, uyum içinde, dost ve kardeşçe yaşamaktır” sözleriyle İzmir’in ve Konak’ın kültürlerarası kimliğine ve bir arada, birlikte yaşama kültürüne dikkat çekti.

Bencoya: Festival, Sefarad kültürüne değer katıyor

İzmir Sefarad Kültür Festivali’nin ilk günü Havra Sokağı’nda yer alan Etz Hayim Sinagogu’nda düzenlenen tören açış konuşmalarıyla başladı. İzmir Sefarad Festivali Kurucu Direktörü Nesim Bencoya, üç yaşına giren festivalin sadece İzmir değil aynı zamanda yabancı temsilcilikler tarafından da ilgiyle takip edildiğini ifade etti ve “Bugün burada iki açılış var. Biri tarihi Etz Hayim Sinagogu’nun açılışı, içinde bulunduğumuz sinagog. İkincisi, 3. Sefarad Kültür Festivali’nin açılışı. Bu iki açılış aslında birbirinden bağımsız var olmuyorlar. Bunlar birbirleriyle iç içe geçmiş iki olayın bir bütünü. Sefarad Kültür Festivali, kültür mirasımızı korumak, tanıtmak, onu duyurmak için yapılıyor. Aynı zamanda tarihi sinagoglarımızda bu amaca hizmet ediyor. Festivalimiz, bu kültür mirası projemizin devamlılığı için vazgeçilmez bir unsur. Sefarad Kültür ve Festivali, tüm Akdeniz havzasında ve sadece İzmir’de var olan Sefarad kültürüne artı bir değer katmaktadır. Dolayısıyla biz bu festivalin, Kemeraltı’nın turizmine de dünyadaki yerine de çok büyük katkısı olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Sevinti: 500 senedir buradayız

İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Avram Sevinti de Sefarad kültürünü tanıtmanın önemine değindiği konuşmasında Hanuka Bayramını kutlayarak yaklaşan yeni yılın da tüm dünyaya ışıklar getirmesini temenni etti. Etz Hayim Sinagogu’nun restorasyonunda ve kente kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür eden Sevinti şunları söyledi:

“Sefarad kelimesi İbranice’den gelir ve kelime anlamı İspanya’dır. Sefaradi de İspanya’dan gelenler, yani bizler. Bizler, hepimizin bildiği gibi 1492’de Sultan 2. Beyazıd’ın bizleri kabul etmesiyle buralara geldik ve 500 küsur senedir buradayız. Bu 500 küsur senenin içerisinde son 15 yıla kadar genelde Yahudi toplumu biraz içine kapanık, dışa çok açık olmayan bir hayat sürdüre geldi. Bundan on beş, yirmi sene önce birtakım çok ciddi kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalarda baktık ki, geniş toplum üyeleri Yahudiler hakkında çok da olumlu şeyler düşünmüyorlar. İşin enteresan tarafı bunu düşünen insanların büyük bir çoğunluğu hayatlarında hiç Yahudilerle karşılaşmamışlar. Biz de kendimizi tanıtmak için gerek İstanbul’da gerek İzmir’de bu tür festivaller ve tanıtımlar düzenlemeye başladık.”

Batur: Konak’ın tarihi, ihtişamlar galerisi gibidir

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak’ın köklü tarihinden gelen bir gelenekle, farklı kültürlerin bir arada yaşamasının doğurduğu önemli bir kültür hazinesine sahip olduğunun altını çizdi. Sefarad kültürünün de bu hazinenin en değerli ve tanıtılması gereken bir parçası olduğunu dile getiren Başkan Batur şöyle konuştu:

“Konak, asırlardır farklı uygarlıkların, kültürlerin soluk alıp verdiği, üç dini ahenkle saran muhteşem bir ilçe. İşte sinagoglarımız, işte camilerimiz, kiliselerimiz, hanlarımız, hamamlarımız, çeşmelerimiz, kortejolarımız, şehrimizin orta yerinde usul usul gün yüzüne çıkan antik tiyatromuz… Ve işte Agora, Kemeraltı ve Basmane’yi kapsayan Altın Üçgen’imiz... Konak’ın tarihi ihtişamlar galerisi gibidir ve tam da şimdi, hepimizin hissettiği işte bu büyüyle hepimizi sarar. İlçemizde nereye adım atsanız, karşınıza köklü tarihimizden, çoklu kültürümüzden izler çıkar. Bu toprakları 1492’den beri vatan bilen Sefaradların da kentimizin kültür hazinesine katkıları çok büyüktür. Gelenekleri, sanat ve edebiyata yansıtmaları, mutfağıyla, dünyada tek ve İzmir’e özgü olan Seferad kültürümüz de bizim asıl zenginliklerimizdendir. İzmir’in simgelerinden biri olan, İzmir deyince ilk akla gelen boyozumuzu mutfağımıza katan da Sefarad toplumumuzdur. Kültürümüzün bu zenginliğini hem yaşatmalı hem de tanıtmalıyız.”

 Uluslararası nitelik kazanacak

Musevi toplumunun Hanuka Bayramı’nı da kutlayan Başkan Batur, festivalin uluslararası boyuta taşınması gerekliliğini ifade ederek, “İzmir Seferad Kültür Festivalimiz bu bağlamda, böylesi önemli bir rol üstleniyor. Festivalimizi geleneksel bir hale getirirken, ona uluslararası bir nitelik kazandırmak da en büyük hedefimiz. Ayrıca festivalimiz, bizim tarihten ince ince süzüp kazandığımız, birlikte yaşama kültürümüzün de en önemli göstergelerinden biri haline gelecek. En büyük zenginlik, tüm farklılıklarla birlikte, uyum içinde, dost ve kardeşçe yaşamaktır” dedi.

Soyer: Destek olmak için, değer katmak için elimizden geleni yapacağız

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise konuşmasında İzmir’deki birlikte yaşama kültürünün İzmir’i, diğer kentlerden öne çıkardığını ifade etti. İzmir Sefarad Kültür Festivali’nin Sefarad kültürünün zenginliklerini gün ışığına çıkaracağını söyleyen Başkan Soyer, festivalin daha büyük kitlelere ulaşması için destek olacaklarını dile getirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“İzmir’i diğer kentlerimizden artı kılan belki en büyük özellik, birlikte yaşama konusundaki başarısı. İzmir’i birlikte yaşama kültürünün en güçlü bir biçimde var olduğu, hem vefalı hem birlikte yaşamanın huzurlu olduğu şey çok renkli, çok sesli, çok nefesli bir toplum oluşundan geliyor. Musevi Cemaati’nin de bu hamurda çok ciddi bir payı var. 50-60 yıl öncesinde, 50’li yıllarda İzmir’in nüfusu 400 bin iken Yahudi Cemaati’nin, Musevi Cemaati’nin nüfusu 50-55 binlerde, yani yüzde 10’un üzerinde İzmir nüfusunun içinde yeri var. Bugün dört buçuk milyonun üzerine çıkmış İzmir’de binli rakamlardan bahsediyoruz. Bu çok büyük bir erozyon, bu çok büyük bir hüzün aslında. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, Batur Başkanımla beraber şunu söyleyebilirim; biz bu erozyonu durdurmak için, bir kişinin dahi İzmir’den ayrılmaması için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Bu festivalin de buna vesile olmasını diliyorum. Gerçekten sizin zenginliklerinizi, değerlerinizi, erdemlerinizi gün ışığına çıkartacak bir festival olmasını diliyorum. Biz bundan sonrasında da her daim buna destek olmak için, değer katmak için,  daha büyük kitlelere duyurulmasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız.”

Tarihi mekanda ilk etkinlik

Festival açış konuşulmalarıyla başlayan 3. İzmir Sefarad Kültür Festivali, restorasyonun ardından Etz Hayim Sinagogu’nunda düzenlenen ilk etkinlik oldu. Festival kapsamında Etz Hayim Sinagogu’nun açılışı da gerçekleşti. Sefarad müziği eşliğindeki modern dans gösterisinin ardından, Barbara Yoaf’ın Bat Mitzva isimli fotoğraf sergisi gezildi. Etkinlikler bir hafta boyunca Kemeraltı’ndaki sinagoglarda devam edecek.