Yurdumuzun ve İzmir’imizin, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde ecdadımızın çok büyük fedakarlıklarıyla düşman işgalinden kurtarılışının 100ncü yılında, tüm şehit ve gazilerimizi, fedakar erkek ve kadınlarımızı minnet ve şükranla anıyorum…
Uğrunda canınınızı, kanınızı feda ettiğiniz bu cennet vatan ilelebet Türk Yurdu olarak varolmaya devam edecek ve kutsal emanetiniz Cumhuriyetimiz daima korunacak, hatıranız sonsuza dek hatırlanacaktır!…
Izmir'in kurtuluşunun 100.Yıl etkinliklerinin bugüne kadar gelmiş geçmiş en kalabalık, en muhteşem bir kutlama programı olduğunu hep birlikte izledik. Emeği geçen herkeze bir Izmirli olarak çok teşekkür ediyorum. Haftalar öncesinden başlayan hazırlıklar.... heyecanla beklenen 100.Yıl TARKAN konseri herşey muhteşem, olağanüstü...
Cumhuriyet Meydanında kurulan devasal sahnenin yıkılıp yerinin değiştirilip tekrardan 36 saat gibi kısa bir süre içerisinde hazırlanması ise gecenin muhteşem olacağının habercisi gibiydi. Eline bayrağını, çerezini, kumanyasını alan Izmirli Gündoğdu'ya koştu. Her kesimden, her görüşten olan Izmir'lilerin meydana adeta Yunan'ı denize dökmenin verdiği milli gurur, mutluluk ve coşkuyla akın etmesi ise tüyleri diken diken etti. Buraya kadar herşey muhteşem ve olağanüstü, olması gerektiği gibi ilerledi. Taki Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç SOYER'in konuşmasına kadar.
Bir video izledim geçenlerde Merhum Prf.Dr. Necmettin ERBAKAN''ın geçmiş dönem salon konuşmalarından. Izmir'de Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç SOYER'in Osmanlı göndermesinin eskiden süregelen bir gelenek ve konuşma metni olduğunun bir göstergesi gibi geldi bana. Gündem yine aynı o dönemde.
Merhum Erbakan Hoca videoda muhtemelen dönemin Izmir Belediyesi'nin yöneticilerinden bahsediyor. Cumhuriyet Halk Partisi (1974-1980) Sosyal Demokrasi Partisi (1983-1985) Sosyaldemokrat Halkçı Parti (1985-1987) Demokratik Sol Parti (1987-2002) Erbakan hoca salonda aynen şunları söylüyor " Bunlar 9Eylül'ler Yunanı denize döktüğümüz için sözde merasim yapıyor.Merasim konuşmalarına bir bakın düşmanı denize döktük diyorda, düsmanın kim oldugunu söyleyemiyorlar. Korkuyorlar" diyor.
Geçmişten günümüze bir adım bile ilerleyemeyen bir yönetim anlayışımı olmuş? Başkan SOYER'in sendika başkanı edasıyla mikrofon elinde işcilere Patronu hedef gösteren seslenişi gibi. Tarih hepmi tekerrür etmiş?. . Rastlantı olmadığı aşikar gibi! Büyük resme bakmanın zamanı gelmedimi? Farklı fikirler elbet olacak, farklı pencerelerden elbet bakacağız. Farklı konuşmalar, farklı ulusa seslenişler elbet yapacağız. Parti ayırmaksızın kitlelerin o meydanlara koştuğu milli günlerde Yunanı denize dökmenin verdiği haklı gururu yaşatmak ve hatırlatmak yerine kendi siyasi egolarımızı tatmin etmeye ne zaman son vereceğiz. Birbirimizi düşman ilan etmek ve kutuplaşnak kimlerin işine yarıyor? Damardan ilacın dozajını yavaş yavaş mı veriyorlar bize! Kültür yapımızı, dengelerimizi, özümüzü yok ediyorlar! Cevabın her siyasiden farklı verildiği cevaplar!
Bakın bizim bildiğimiz tek gerçek Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde Yüce Türk Milletinin O işgalci yunanı denize döktüğüdür. Yanlış yönetim her dönem olabileceği gibi geçmiştede olabilir. Dünyaya hükmetmiş atalarımıza böyle anlamlı bir günde kötülemek yanlıştır. Kimsenin ayarlarımızla oynamaya hakkı yoktur...Hele hele özümüzle, atalarımızla..Milli ve Manevi değerlerimizle.
Kalın sağlıcakla.